Bağımsız Çizgi Roman İncelemeleri

Brother Lono # 1

http://i.imgur.com/qthzqyp.jpgNefret etmeyi çok sevdiğimiz soğukkanlı katil geri geldi!

100 Bullets’ın 100. sayısından sonra Lono isimli karakterin neler yaptığına değinecek bu sekiz sayılık mini serinin geçenlerde ilk sayısı çıktı. Şahsen 100 Bullets’ı çok sevdiğimden dolayı heyecanla beklediğim bir seriydi, ilk sayısını da bundan dolayı inceledim. Şimdiden İyi okumalar!

Bölüm birkaç tane mezar kazmış olan Lono ile başlıyor. Bir mezarın üzerini kapatırken Brother Lono’nun kim olduğu da anlatılıyor. “Bu öykü kaybedecek hiçbir şeyi olmadığını düşünen bir adamın öyküsü, hayatı kandırdığına inanan bir adamın. Hayatın asla kaybetmeyeceğini zor yoldan öğrenen adamın. Hayat nedir? Elde ettiğimiz şeyler mi? Zevk aldıklarımız mı? Başarısızlıklar mı? Ölüm mü? Bunun için mi yaşıyoruz? Ölmek için mi? Cevabı bildiğimi söylemiyorum fakat sana bir şey söyleyeceğim. Hepimiz doğduğumuz gibi, ufak bir nefes almaya çalışarak öleceğiz.

http://i.imgur.com/EKq85ho.jpg

Bu sahneden sonra başka bir yere geçiyoruz. İşkence görmüş olan adam bildiği her şeyi anlattığını söylüyor. Ona işkence yapmış olan adam onun her şeyi anlattığını, onun geçen birkaç ay boyunca çok yardımcı olduğunu, onun harika bir rehine olduğunu söylüyor. Rehine olan Ernesto isimli şahıs söyleyecek hiçbir şeyi kalmadığını söylüyor. İşkence yapmış olan Meksikalı abimiz Ernesto’ya aptal olduğunu, söylediği şeyin söylemesi gereken son şey olduğunu söylüyor. Meksikalı abimiz Ernesto’nun kafasının arka kısmını bıçağıyla yarıyor ve ona göstermesi gereken bir şeyi olduğunu söylüyor. Ernesto’nun bebeğini kaçırmışlar, bebeğin ismi Diego. Meksikalı abimiz Ernesto’ya, onun her şeyi söylediğini ve ona inandığını söylüyor. Bebeğe yaklaşıyor, elindeki bıçağı bebeğe doğru tutuyor. Onun unuttuğu şeyleri onun oğlunun söyleyebileceğini söylüyor. Bebek bıçağa uzanıyor. Meksikalı abimiz, bebeğin bıçağı istediğini söylüyor ve bebeğe bıçağı sevip sevmediğini soruyor. Ernesto, bağırarak depoları, arabaları, iş yaptığı adamın, sınırın dışındaki alıcının tek bildiği şeyler olduğunu söylüyor.

http://i.imgur.com/NH0wpSX.jpg

Meksikalı abimiz bebeğe bıçağı veriyor. Ernesto bağırıyor. Meksikalı abimiz, Ernesto’ya sakin olmasını, bıçağın bebek için kötü bir oyuncak olduğunu bildiğini, bebeğin başka neler istediğini merak ettiğini, bebeğin annesini görmek isteyebileceğini düşündüğünü söylüyor, dizüstü bilgisayarı açıyor. Annenin artık kendileri için çalıştığını söylüyor. Ernesto ekrana bakıyor. Kadın siyah bir adam ile ilişkiye girerken gözüküyor. Meksikalı abimiz kadının iyi çalıştığını söylüyor ve kendi pantolonunun fermuarını açıp Ernesto’ya onun kokusunu almak isteyip istemediğini soruyor ve sonra sadece şaka yaptığını kadını becermediğini söylüyor. Bu sırada odadaki diğer Meksikalı bıçağı bebekten alıyor. Meksikalı abimiz, Ernesto’ya onun işini, arkadaşlarını ve bütün parasını aldıklarını onun her şeyi verdiğini söylüyor ve bunun için ona teşekkür ediyor ve de bunun şu anlama geldiğini onun artık kendilerine hiçbir yararı olamayacağını söylüyor ve Ernesto’nun önceden yardığı kafasını iki yandan tutuyor ve çekip iyice açıyor.

http://i.imgur.com/Zv6V2Ut.jpg

Oradan ayrılıyoruz, kilisede peder çocuklara öğütler veriyor. Çocuklar gittikten sonra önceden işkence yapılan odada gördüğümüz gözlüklü adam pederin yanına geliyor ve Peder Manny’e onun dediği şeylerin çok güzel olduğunu, onun çocuklar için küçük detaylar eklemesinin çok öğretici olduğunu söylüyor. Peder Manny bazıları için öğretici olduğunu söylüyor. Cortez isimli gözlüklü adam, tanrının dediklerini herkesin “duyamadığını” alaycı bir şekilde söylüyor. Peder Manny, onun yanlış bildiğini, bazılarının “dinlemediğini” söylüyor. Cortez her gün kiliseye geldiğini söylüyor. Peder Manny, onun kendisini gizlice gözetlemek için geldiğini hissettiğini söylüyor. Cortez, pederin neden kendisinin bir saat boyunca dindar olmasını kabul etmediğini soruyor ve o bir saatin çoğu kişininkinden fazla olduğunu söylüyor ve de onun bunu kabul edemediğini söylüyor. Cortez, kendisinin cennete gideceğine inandığını söylüyor. Cortez elindeki kağıda sarılı parayı pedere uzatıyor ve aylık bağış olduğunu söylüyor.

Peder, parayı reddederse ne olacağını soruyor. Cortez, “Las Torres Gemelas”ın (Cortez’in de bulunduğu Meksikalı çete işte, çetenin ismi ikiz kuleler demek aynı zamanda) onun işini bitireceğini söylüyor. Cortez, pedere Las Torres Gemelas’ın onu sevdiğini bundan biraz onu alttan aldıklarını ama çeteyi kendisi yönetseydi onun çoktan işinin bitmiş olacağını söylüyor. Peder Manny “Öyle yapsaydın ayin için nereye giderdin?” diyor, Cortez “Kumarhanemdeki küçük kiliseye” diyor. Peder, Cortez’in dediğine gülüyor. Bu sırada küçük bir çocuk gelip peder Manny’i çağırıyor. Çocuk diğer küçük çocukların toplandığı yeri gösteriyor. Peder oraya gidiyor, ölen adamımız Ernesto’nun bebeğini görüyor peder. Bebeği kucağına alıyor. Cortez pederin doğru işi yaptığını çünkü her zaman yetimlerin olacağını söylüyor.. (Not: Peder Manny kilisede yetim çocuklara eğitim veriyor, anladığım kadarıyla yetim çocuklar genelde Las Torres Gemelas’dan geliyor. Küçük çocuklar olursa işte kiliseye pederin yanına gönderiliyor)

http://i.imgur.com/QfKs2xa.jpg

Başka bir yere geçiyoruz. Bir karakolun kodesindeyiz. Horlayan birisi var, Meksikalı bir adam ona horlamayı kesmesini söylüyor. Gardiyanlar geliyor, gardiyanlardan biri Meksikalıya onun kefaletinin ödendiğini serbest bırakılacağını söylüyor. Meksikalı bunun imkânsız olduğunu, bir anlaşmalarının olduğunu söylüyor. Gardiyanlar onu zorla dışarı çıkarıyorlar. Horlayan adama da serbest kaldığını, onun patronunun onun için bir işi olduğunu söylüyor. Horlayan adamın aslında Lono olduğunu görüyoruz.

http://i.imgur.com/5d2KQLi.jpg

Bu arada az önce serbest bırakılan Meksikalı korku içinde dışarı çıkıyor. Bir araba geliyor, arabadaki biri ona silahını tutuyor ve onu zorla arabaya sokuyorlar. Bunlar olurken şerif Cesar ile Lono konuşuyorlar. Şerif, kadının otobüsle geldiğini onun bir rahibe olduğunu söylüyor. Lono şerife ne zamandır şerif olduğunu soruyor. Şerif, 844 gündür şerif olduğunu söylüyor. Lono, bulundukları yerde bunun uzun bir süre olduğunu hatta bir rekor olabileceğini söylüyor. Lono, şerife ne kadar adam öldürdüğünü soruyor. Şerif soruya cevap vermiyor ve onun en son ne zaman birini öldürdüğünü soruyor. Lono diğerleri gibi olmadığını söylüyor. Şerif, onun gözlerinin onu ele verdiğini, herkesin ne olduğunu bildiğini çoğu kişinin reddettiğini ve bunun inkardan kötü olduğunu söylüyor. Lono “herkes” derken kimi kast ettiğini soruyor. Şerif kendisi dışında bütün herkesi kast ettiğini söylüyor.

http://i.imgur.com/OM6yqrp.jpg

Otobüs garına gidiyoruz. Rahibe Beatrice ve onun yanında bir kadın var. Kadın ona onun iyi olup olmadığını soruyor. Rahibe iyi olduğunu söylüyor. Bir taksi şoförü gelip yardıma ihtiyacı olup olmadıklarını soruyor. Kadının sırtındaki çantayı almaya çalışıyor. Kadın taksiye ihtiyaçları olmadığını söylüyor. Şoför taksiye ihtiyaçları olduğunu bildiğini söylüyor. Rahibe el çantasıyla şoföre vurmaya başlıyor ve taksiye ihtiyaçları olmadığını söylüyor. Şoför rahibeye çılgın yaşlı bir kadın olduğunu söylüyor ve oradan ayrılıyor. Bu arada Meksikalı abimiz arabada, kodesten yeni çıkan Meksikalı adama “kişiyi” göstermesini söylüyor. (Araba bizim rahibe ile taksicinin bulunduğu yerin yakınında) Meksikalı onun neyden bahsettiğini bilmediğini söylüyor. Meksikalının yanında oturan adam onun ağzına bezi tıkıyor, Meksikalı abimiz, Meksikalının bir parmağını kesiyor.

http://i.imgur.com/tEdtHlV.jpg

Bu sırada rahibe, kadına taksiye ihtiyacı olursa taksi durağına gitmesini diğerlerinin üçkağıtçı olduğunu, onların onu ya istediği yere götüreceklerini ya da ondan istedikleri her şeyi götüreceklerini söylüyor. Lono da onların yakınında geziniyor bu sırada. (Bir sürü olay aynı anda oluyor, 100 Bullets’da da birçok olay aynı anda gösterilirdi genelde) Rahibe, kadınla otobüste konuştuğuna çok memnun olduğunu söylüyor ve ona dikkatli olmasını söyleyip yanından ayrılıyor.

Tekrar arabadayız. Meksikalı abimiz, Meksikalıya onun bildiğini bildiklerini, adamı göstermesini söylüyor. Meksikalı abimiz, adamı gösterirse belki onun bir parmağını onun kendi burnunu karıştırması için bırakabileceğini söylüyor. Meksikalı abimiz, Meksikalının ağzındaki bezi çekmeden önce onun bağırmamasını, eğer bağırırsa onun “dilini” keseceğini söylüyor ve sonrasında bezi çekiyor. Meksikalı bir şey bilmediğini, bir şey bilmediğini şerife de söylediğini söylüyor. Meksikalı abimiz bezi adamın ağzına tekrar tıkıyor ve kendisinin şerif olmadığını kendisinin kanun olduğunu söylüyor ve Meksikalının bir parmağını daha kesiyor. Meksikalı gözleri acıdan yaşlı bir şekilde arabadan Lono’yu eliyle işaret ediyor. Meksikalı abimiz onun bir parmağını daha kesiyor. Meksikalı abimiz arabadan iniyor.

http://i.imgur.com/hYueIvr.jpg

Arabadan indikten sonra kesme sesi olan “SNIP” arabadan birkaç kez daha duyuluyor. Meksikalı abimiz Lono’nun yanından geçip gidiyor ve Lono’nun arkasındaki siyah adama bir şey söylüyor. Adam onun ne dediğini anlamadığını söylüyor. Meksikalı abimiz bir sorun olmadığını, yanlış alarm olduğunu söylüyor. Adama arabasının geldiğini söylüyor. Adamı kırmızı üstü açık arabaya bindiriyor.

Lono, rahibenin yanına geliyor. Rahibe taksiye ihtiyacı olmadığını söylüyor. Lono onun “sister June” (“Din kardeşi June” yani rahibe işte) olduğunu sanıyor. Rahibe kendisinin rahibe olmadığını söylüyor. (Kadın rahibe değilmiş, Lono gibi beni de yanılttı. :D) Yaşlı kadın kendisinin rahibeye benzeyip benzemediğini soruyor. Lono benzediğini söylüyor. Yaşlı kadın yaşlı olmanın berbat olduğunu söylüyor ve az önce onun yanında olan kadının rahibe olduğunu söylüyor ve onu gösteriyor. Lono, kadının yanına gidiyor, rahibe June olup olmadığını soruyor. Kadın o olduğunu söylüyor. (Kadın da hiç rahibe gibi giyinmemiş göründüğü üzere)

Bu sırada bankta oturmakta olan cesedin şapkasını Meksikalı abimiz alıp kendi kafasına takıyor. Lono bu sırada rahibe June’a kendisini Peder Manny’nin gönderdiğini, onu göreve götürmek için geldiğini, bir taksi çağıracağını, kendisinin genelde yürüdüğünü ama bunun bir problem olmayacağını söylüyor. Rahibe June yürümenin harika olacağını, kendisinin şu anda günlerdir kıçının üzerinde oturuyormuş gibi hissettiğini söylüyor. Lono, ona yardım etmek amacıyla sırtındaki çantayı almaya çalışıyor. Rahibe June çantanın kendisinde kalmasını istediğini söylüyor. Lono, kendisinin sadece yardımcı olmaya çalıştığını söylüyor. Rahibe June “Üzgünüm peder, size sert çıkmak istememiştim sadece biraz yorgunum” diyor ardından banktaki cesedi görüp “Aman Tanrım!” diyor. Lono, “Ben peder değilim, ben din kardeşin Lono’yum, Meksika’ya hoş geldin” diyor ve böylece ilk bölümümüz sona eriyor.

http://i.imgur.com/2e0KYYq.jpg

The Brother Dead ile Ölü Muhabbetler

İlk olarak çizimleri gerçekten beğendiğimi söylemem gerekiyor. 100 Bullets serisini şahsen cidden çok beğenmiştim. Hala serinin bir dizi versiyonun çıkması gerektiğini düşünüyorum, umarım ileride böyle bir şey gerçekleşir. Lono’nun 100 Bullets’da yaşadıklarından sonra hala hayatta kalması da 100 Bullets’ın son sayısında öldüğünü düşündüğümüz çoğu kişinin aslında ölmemiş olabileceği gerçeğini gösteriyor. Zaten 100. sayıda çok fazla soru işareti bırakılmıştı. Lono’nun da kiliseyle ilgili olması gerçekten ilginç, ileriki bölümler bakalım bize neler gösterecek. 

http://www.blogcdn.com/www.comicsalliance.com/media/2013/03/100-bullets-brother-lono1.png