DC Comics İncelemeleri

Batwoman (New 52) # 1 – 5

Bayram boyunca Tumblr’da soru cevaplarken, siteyle alakalı konularda en çok sorulan şey, daha fazla Batman incelemesi olup olmayacağıydı – hatırlarsanız, sitedeki Batman incelemelerinin sayısını arttırmanın, kısa vadedeki önceliklerimizden biri olacağını orada söylemiştim.

Tam olarak “Batman çizgi romanı” tanımına uymasa da, bunun için hoş bir başlangıç noktası olarak, son dönemde etrafında büyük tartışmaların döndüğü Batwoman serisini ele almak ilginç olabilir diye düşündüm. Başlamadan ufak bir not ekleyeyim, başlıkta Batwoman # 1 – 5 olarak yazdım, fakat inceleme aynı zamanda serinin (New 52 Zero Month öncesinde yayınlanmış) 0. sayısını da içeriyor.*

Batwoman serisinin kurgusunu açıklamak aslında çok zor değil. Annesini kaybetmiş, ikiz kardeşi delirmiş ve emekli asker olan babasını adeta reddeden Kate Kane; gençliğinde babası gibi orduya katılmış, fakat lezbiyen olması nedeniyle, buradaki görevinden ayrılmak zorunda kalmış bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Hem kostümü içinde, hem de sivil kıyafetleriyle, karakteristik bir “aşırı beyaz ten” ile resmedilen Kane; bir taraftan sosyetik – zengin bir kadının eğlenceli hayat tarzını yaşarken, diğer taraftan da Batwoman kimliği ile suça karşı savaşıyor.

Batwoman’ın kimliği, ilk beş (sıfırıncı sayıyı da sayarsanız, ilk altı) sayının, merkezine oturtulan bir mesele. Daha sıfırıncı sayıdan, çeşitli şahıslar Batwoman’ın gerçek kimliğini anlamak için çalışmalar yürütüyorlar, ve bir ölçüde başarılı da oluyorlar. Özellikle, sıfırıncı sayıdaki “kimlik belirleme” çalışması ve bunun ulaştığı sonuç, çizgi romanın en kaliteli hikayelerinden birini ve sağlam bir “ters köşe” finalini barındırıyor.

Bunun dışında, ilk beş sayıdaki ana olay örgüsü, daha mistik bir konuya ayrılmış. Batwoman’ın New 52’daki kariyerini başlatan macera, temel anlamda bir “hayalet hikayesinden” ibaret – ki bu da, Batwoman’ın kimliğini öğrenme çalışmaları, Batman’in serideki rolü ve Kate Kane’in kuzeni Firebird ve yeni kız arkadaşıyla ilişkileri gibi yan-kurguları, “ana hikaye” olarak tanımlayabileceğimiz meseleden daha ilgi çekici hale getiriyor. Serinin kurgusal başarısını sağlayan da, temel olarak bu faktörler.

Yalnız, serinin asıl başarısı, muhtemelen bir yerlerde okumuş olacağınız gibi, “kurgusal” değil, görsel. J.H Williams’ın son derece başarılı çizimleri, normal şartlarda ortalamanın biraz üstünde olacak bir süper kahraman serisini, tamamen farklı bir boyuta taşıyor – kullanılan farklı tarzlar, sayıların kayda değer bir bölümünü oluşturan, iki sayfalık “splash page”ler ve saymakla bitiremeyeceğim deneysel anlatı unsurları, Batwoman serisini günümüz süper kahraman çizgi romanları içinde, apayrı bir yere yerleştiriyor.

Bu deneysel unsurlar, Williams’ın seriyi hem çizip, hem de W. Haden Blackman ile birlikte yazdığı da hesaba katılırsa, son derece uyumlu, kaliteli ve uzun süre gözlerinizi alamadığınız sayfaların ortaya çıkmasına yol açıyor. Ortalamanın üstünde bir hikaye kurgusu ve olağanüstü görsel anlatıyı birlikte düşündüğünüzde, New York Times’ın “Batwoman”ı neden tek cümleyle “New 52’nun en tatmin edici serisi” olarak tanımladığını da rahatlıkla anlayabilirsiniz.

Sanırım sonuç olarak seriyi almanızı tavsiye ettiğimi söylememe gerek yok, fakat şunu ekleyebilirim: Batwoman “okunması” değil, “alınması” gereken bir seri. Dijital çizgi romanları sevdiğimi ve desteklediğimi biliyorsunuz, bununla ilgili çeşitli yazılar da sitemizde mevcut, fakat bazı çizgi roman akımlarının buna karşı olduğu, “dijital ortamda aynı tadı vermeyecek” eserler üretmeye çalıştığı da unutulmamalı. Bana sorarsanız, Batwoman kesinlikle böyle bir eser. İki sayfalık splash page’lerin sayısının fazlalığı, ve hikaye için önemi, bu seriyi dijital olarak, küçük ekranlarda okumanın pek bir anlam ifade etmemesine yol açabilir.

Tabi ki bilgisayar ve tabletlerden okumanız mümkün, ama imkanınız varsa, basılı olarak almanızı, hatta ve hatta seçme şansınız varsa, splash page’lerin en sağlıklı görüldüğü tek sayılık fasiküller halinde almanızı, şiddetle tavsiye ediyorum.

* Batwoman’ın, iki tane 0. sayısı var. Bunlardan birisi, serinin çıkışı uzun zamandır beklenirken, yarı tanıtım amaçlı hazırlanmış, New 52 öncesinde basılmış, fakat New 52 devamlılığına bağlanan, yine aynı yazar takımı tarafından hazırlanmış bir çizgi roman. Burada bahsettiğim sıfırıncı sayı, bu sayı oluyor.

Bir de, New 52’da muhtemelen hepinizin hatırlayacağı “Zero Month” sırasında, diğer tüm serilerin sıfırıncı sayıları ile aynı anda yayınlanan ikinci bir sıfırıncı sayı var. Burada bahsettiğim sıfırıncı sayı o değil.