DC Comics İncelemeleri

Batman: The Black Casebook

batmanbciAltEvren’de genellikle “sayı” ve “seri / hikaye” incelemeleri yapıyoruz, fakat çizgi romanların daha sonra toplandığı ciltler / koleksiyonlar üzerinde fazla durmuyoruz. Örneğin, sitemizde Amazing Spider-Man # 1 veya Amazing Spider – Man # 1 – 6 gibi inceleme başlıkları görmeniz son derece muhtemelken, Essential Spider-Man # 1 veya The Killing Joke Deluxe Edition gibi incelemeler görmeniz pek mümkün olmuyor.

Bunun nedeni çok basit: sayı ve serileri bir kere inceledikten sonra, onların “toplandıkları” ciltleri ayrıca incelemek pek mantıklı bir hareket değil, çünkü söyleyebileceğimiz şeylerin çoğunu zaten asıl incelemelerde söylüyoruz. Fakat elbette, her durumda olduğu gibi, burada da çeşitli istisnalar var.

Bu yazı, o istisnalardan biri. 

Batman: The Black Casebook; bir Batman hikayesi, serisi veya grafik romanı değil, 1950 ve 1960’larda yayınlanmış on iki Batman sayısından hikayeler içeren bir toplama. 

DC Comics tarafından 2009 yılında yayınlanan bu cildin garipliğini anlamak için, topladığı – daha doğrusu, içlerinden hikayeler aldığı – sayıların listesine bir göz atmak gerekiyor: 

Batman # 65

Batman # 86

Batman # 112

Batman # 113

Batman # 134

Batman # 156

Detective Comics # 215

Detective Comics # 235

Detective Comics # 247

Detective Comics # 267

World’s Finest Comics # 89

Cilt olarak çizgi roman alan okuyucularımız, bu listenin garipliğini zaten görecektir, ama biz yine de açıklayalım: Birden fazla çizgi romanı bir araya getiren ciltler, genellikle aynı seriyi veya aynı hikayeyi toplarlar. Dolayısıyla, toplanan sayılar genellikle ya aynı serinin birbirini takip eden sayılarını (Batman #1,2,3,4,5,6 gibi) veya tamamlanmış bir hikaye oluşturacak şekilde farklı serilerin “cross-over” yapan sayılarını içerirler. En abartılı, en büyük ciltlerde, örneğin Omnibus’larda bile, en azından bir “dönemi”, veya bir yazarı kapsayacak şekilde, sayılar birbirleriyle alakalı olur. 

The Black Casebook’ta, ilk bakışta dikkatinizi çekmesi gereken şey bu: cilt içinde bir araya getirilen sayıların, ne dönem olarak, ne sayı sırası olarak, ne yazar – çizer olarak, ne de konu bütünlüğü olarak, neredeyse hiçbir mantığı yok! 

batmanbciv

Daha doğrusu, dediğim gibi, ilk bakışta yok. Bu ciltte toplanan hikayeler, aslında Grant Morrison’un, tüm zamanların en karışık Batman hikayesi ünvanını sonuna kadar hak eden eseri, Batman R.I.P için ilham aldığı en önemli Batman hikayelerini oluşturuyor. Ama, Batman R.I.P öncesinde bu yazıyı eklememden de anlayabileceğiniz gibi, olay basit bir “ilham” meselesi olmanın  biraz ötesinde. Şahsi fikrime göre, The Black Casebook’u okumadan, buradaki karakterleri, kurguları ve maceraları görmeden, ne Batman R.I.P’i, ne de daha genel olarak, Morrison’un Batman yazarlığı dönemini, anlamanın imkanı yok. 

Kitaptaki hikayelerin ikinci bir “ortak” noktası ise, daha sonraki R.I.P rollerinden bağımsız olarak, seçilen maceraların son derece “garip” Batman hikayeleri olması. Hatta, “The Black Casebook” ifadesi Morrison’un Batman yazarlığı döneminde sık sık hikayeler içinde de karşımıza çıkıyor, ve Bruce Wayne bu “casebook”u, anlayamadıkları, çözemedikleri garip maceraları biriktirmek için kullanıyor. batmanbcii

Kitabı bir şekilde temin edip okumanızı tavsiye edeceğim, o yüzden okuma keyfinizi yok edecek kadar spoiler vermek gibi bir niyetim yok. Ama bir fikir vermek gerekirse, Bruce Wayne’in kendisini sahte bir Batman olarak bulduğu maceralardan, Batman’den esinlenip dünyanın farklı yerlerinde Batman’lik yapmaya başlayan Batman of All Nations’a, sadece sıkıntı yaratmak amacıyla ortaya çıkan Bat-Mite’tan, Batman’in Superman-vari güçlere sahip olduğu Zur-en-Arrh gezegenine; ve en önemlisi, Batman’in bilinçaltında Robin’in ölümünü yaşadığı ilginç bir psikolojik deneye kadar, son derece farklı Batman kurguları, bu kitabın en karakteristik özelliği olarak dikkat çekiyor.

batmanbcv

Günümüzde, çizgi roman yazarlarının yeni bir seriye başladıkları zaman takındıkları tutum, çok kabaca olarak ikiye ayrılabilir: (1) Daha önceki her şeyi tamamen yok sayıp, kendi kurgularını yaratma eğilimi, ve (2) Serinin geçmişini didik didik ederek, bu geçmişi kendi kurguları içinde kullanma tercihi. Grant Morrison, zaten çoğu çalışmasında ikinci gruba dahil olan bir yazar – ve Batman yazarlığı dönemi de, bunun belki de en abartılı dönemi olarak dikkat çekiyor. Dolayısıyla, Batman R.I.P hikayesini okumayı düşünen herkesin, son derece faydalı bir çalışma olan bu antolojiyi, mutlaka okuması gerekiyor. 

Batman R.I.P’i okumanın gerekliliği veya gereksizliğini tartışmayı, serinin incelemesine bırakıyorum, ama R.I.P gibi karışık bir kurguyu okuma planınız olmasa bile, The Black Casebook’a bir şans vermenizi kesinlikle tavsiye ederim. batmanbciii

Yani, şuna nasıl bir şans vermeyebilirsiniz ki? 

Yazılardan hızlı bir şekilde haberdar olmak için AltEvren’i Twitter’dan takip edebilirsiniz!