Marvel Cinematic Universe Filmleri

Avengers: Age of Ultron

AoUfilm

Marvel’ın 2. aşaması Avengers: Age of Ultron ile kapanır ve film gişeleri alt üst ederken bir inceleme yazmanın zamanı geldi de geçiyor. Her zamanki gibi filmde olanlara değinmeden inceleme biraz sönük kalacağından yazının devamında spoiler olacaktır, o yüzden henüz izlemediyseniz bir an önce filmi izleyip yazımızı ondan sonra okumanız tavsiye olunur.

Öncelikle şuna değinmek istiyorum, günümüzün abartılı promosyon taktiklerinin film severlere yararından cok zararı dokunuyor. Filmdeki bir cok sahneyi önceden izleyince filmin bendeki etkisi belki yarı yarıya azaldi diyebilirim. Tabi ki promo’ları, trailer’ları izlememeyi tercih edebilirsiniz, fakat sosyal medya çağında bunlardan kaçmak eskisine göre oldukça zor. Çok değil birkaç sene önce trailer’ları yalnızca bir başka filmin öncesinde, gelecek program tanıtımlarında izleyebilirdiniz, fakat şimdi Facebook’ta olsun, Twitter’da olsun, Youtube’da olsun, her yerde karşınıza çıkıyorlar ve merak duygunuza yenik düşmeniz işten bile degil. Eminim bu promosyonların filmin izlenmesine katkısı büyüktür ve şirketlerin tek amacı da para kazanmak olduğundan film gişe yaptığı sürece bu materyalleri erken sunmakta bir problemleri yoktur fakat artık Avengers gibi bir markanin reklama ihtiyaç duymadığını da hesaba katacak olursak bence daha az promoyla, işin icine biraz gizem katarak izleyiciler daha cok memnun edilebilirdi. Uzun vadede boyle bir taktiğin daha cok faydalı olacagini düşünüyorum.

Filme dönecek olursak, değinmek istedigim ilk madde ikizler. Bildiğiniz üzere Scarlet Witch ve Quicksilver’in hakları ayni anda hem Fox’ta, hem de Marvel Studios’ta çünkü mutant kökenleriyle bir yandan X-Men grubuna girerken Avengers kimlikleriyle de Marvel tarafina dahiller. Bence burada Marvel’la Fox arasinda bir anlaşma döndü ve ikizleri paylaşmaya karar verdiler. Çünkü son durumda Quicksilver X-Men filmlerinde görünmeye devam ederken, Marvel tarafında Age of Ultron’da kendisini kaybettik ve Scarlet Witch’le başbaşa kaldik, ve Wanda henüz X-Men filmlerinde ortaya çıkmadı.

Tabi Days of Future Past’te Quicksilver’in kucağında gördüğümüz kız çocuğunun Wanda olduğunu iddia edenler de var fakat bu karakterlerin özünde ikiz olduğunu unutmayacak olursak, o kızın ikizlerin diger kardeşi Lorna (Polaris) olma ihtimali bence daha fazla. Her halukarda, Scarlet Witch’in Marvel icin daha önemli oldugunu düşündüğümden (Vision’la ilişkisi, Avengers Disassembled’daki rolü) bence burada doğru bir tercih yapılmış. Yine de Quicksilver’in ölümü beni şaşırtmadı değil. (You didn’t see that coming?) Kaldı ki Aaron Taylor-Johnson’ın hala Marvel’la kontratı olduğunu hatırlayacak olursak, bir Marvel klasiği olarak kendisinin ileriki filmlerde ölümden döndürülmesi de çok mümkün, malum, Marvel filmlerinde aynı çizgi romanlardaki gibi kimse ölü kalmıyor.

İkizlerle ilgili son soylemek istedigim şu, her ne kadar nasil yaratıldıkları konusunda filmde çok bir açıklama yapılmasa da, Marvel filmlerinde mutantlarin yerini alması planlanan Inhuman’lardan olduklarini varsaymak sanırım doğru olur. Sonuçta HYDRA tarafından yaratıldılar ve Agents of SHIELD’dan hatırlayacağınız üzere HYDRA aynı ikizlerde olduğu gibi super güçlü insanlar uzerinde bir takım deneyler yapmakta, bunlardan bir çoğu da Inhuman’lar.

AoUtwins

HYDRA demişken, Baron von Strucker’ın bu kadar kolay harcanması beni oldukca şaşırttı. Fakat herhalde artık bu kadar cok anlatılacak hikaye, bu kadar çok düşman varken kimilerinin kolay elden çıkarılmasına şaşırmamak gerek.

Filmin en güzel yanı bana kalirsa Vision’ın doğuşu oldu. Paul Bettany şimdiye kadar JARVIS karakterine sesiyle hayat vermişti ve şimdi kendisinin oyunculugu bana kalırsa Vision’ı olabilecek en iyi yere taşıdı. Vision tam anlamıyla Ultron’un bir antitezi, ve Ultron’la aralarındaki kontrast filmi güçlü kılan noktalardan biri. Ultron’un seslendirmesi konusunda da James Spader’a hakkını vermek lazım. Herhalde başka kimse o mekanik korkuyu bu kadar kuvvetli yansıtamazdı. Ultron’un Crimson Cowl kökenine yapılan saygı duruşu ve Tony Stark – Ultron – Vision ilişkisi için Whedon’u tebrik etmek gerek. Ultron’un en önemli özelliği bir Avenger tarafindan yaratılmış olmasıdır. (çizgi romanlarda bu rolü Hank Pym/Ant-Man üstleniyor malumunuz) Film bunu hakkıyla yansıtmayı başardı.

AoUvision

Filmin hakkıyla yansıtmayı başaramadığı şey ise Avenger’ların iç dünyasının irdelenmesi oldu. Flashback sahneleri o kadar kısaydı ki hiç biri layığıyla işlenemedi. O yüzden Whedon’un filmden onceki “Daha kişisel bir şey yapmak istiyorum” açıklamasından beklentilerimiz pek karşılanmadı. Bunun yanı sıra bildiğiniz üzere filme özellikle Black Widow üzerinden feminist bir cok eleştiri getirildi, ki bence de haklı yanları var, ama ben Marvel’ın diğer işleri düşünüldüğünde biraz haksızlık edildiği kanısındayım. Agents of SHIELD’da, Agent Carter’da kadın karakterlerin yeri çok büyük, ki üçüncü aşamada da Captain Marvel gibi bir kadın başrollü büyük film bizi bekliyor, o yüzden Marvel’a biraz kredi vermemizin doğru olacağını düşünüyorum. Kaldı ki rakip DC henüz en büyük kadın süper kahraman karakterini (Wonder Woman) sinemaya uyarlayamamışken baktığınızda Marvel bana kalırsa bu konuda fersah fersah ötede.

Filmde beni şaşırtan bir başka nokta ise Loki’nin Scepter’inin Mind Stone olarak ortaya çıkması. Bu gelişme beklenmedik degil fakat aynı zamanda ilk filmde Loki’nin elinde iki Infinity Stone olduğuna işaret ediyor, ki bana kalırsa Loki gibi bir karakterin iki Infinity Stone’la dünyaya kök söktürmesi lazımdı. Infinity Stone’larla ilgili internette görmüş olabileceğiniz bir teori de kalan Infinity Stone’larin adlarına işaret ediyor. Şimdiye kadar çıkanlar Tesseract (Space Stone) – Aether (Reality Stone) – Orb (Power Stone) ve Scepter (Mind Stone). THANOS’un baş harflerinden yalnızca H ve N eksik. Kalan filmlerde H ve N ile başlayan objeler çok yüksek ihtimalle Soul Stone ve Time Stone olacaklar. Buna da deginmeden geçemedim.

AoUstones

Son olarak değinmek istedigim nokta emekli Avenger’lar ve filmin bizi götürdüğü yer. Çok bariz bir şekilde MCU’da Avengers Disassembled/New Avengers kurgusuna dogru ilerliyoruz, filmin sonundaki “New Avengers Training Facility”den de belli olduğu üzere. Hawkeye’ın ailesi sebebiyle emekliye ayrılması ve bence genel olarak Hawkeye karakteri bu filmde cok dogru bir sekilde yansıtıldı. Mizah dozu yüksek, aile babasi bir Hawkeye izlemek keyif vericiydi. Hulk uzun bir sureliğine ortadan kaybolacak gibi gözüküyor. Thor Ragnarok hazırlığı için Asgard’a dönerken, Tony Stark da biraz saha kenarına çekilecek.

Yeni Avengers kadrosu Cap ve Widow önderliğinde Vision, Scarlet Witch, War Machine ve Falcon’dan oluşmakta. Çok yüksek ihtimalle Agents of SHIELD’da da izledigimiz SHIELD vs. Inhumans ve Index mevzusu ve Ultron mevzusu üzerinden Civil War’da hukumet Tony Stark’a “Superhuman Registration Act” dayatması yapacak, Tony bunu kabul ederken yeni Avenger’larımız kabul etmeyecek ve böylece sinemaya adapte edilmiş güzel bir Civil War hikayesi izleyecegiz. Bayağı heyecan verici, ki Spider-Man ve Black Panther’in da MCU girişlerinin bu filmle yapılacağını düşünürsek (Black Panther kesin, Spider-Man tahmini) kalabalık kadrosuyla Civil War çok sey vaat ediyor, umarım güzel kotarırlar.

Age of Ultron’a son bir bakışta, genel olarak film, bence paranızın hakkını vermeyi rahatlıkla başarıyor. Marvel filmleri daha eğlencelik, daha yüzeysel filmler. Hulkbuster vs. Hulk sahnesi olsun, Sokovia’daki Ultron’la kapışmadaki aksiyon sahneleri olsun, Thor’un çekicini kaldırma mevzusu olsun, yine son sahnede ortaya cikan Thanos, Infinity Gauntlet ve “Fine, I’ll do it myself” repliği olsun, film sizi olabildiğince eglendirmeyi amaçlıyor. Tabi ki insan Winter Soldier’dan, Daredevil’dan sonra Marvel’dan daha derinlikli, çıtayı yukarıda tutan bir Avengers filmi bekliyor fakat filmi tek başına değerlendirdiğinizde gayet “olmuş” diyebiliyorsunuz. Belki ilk Avengers filmi kadar devrimci değil, ama birçok değerlendirmede yerden yere vurulduğu kadar kötü de değil. Eksik çok tarafı var, daha uzun tutulsaydı belki daha başarılı olabilirdi, ama bazen de eldekiyle yetinmeyi bilmek gerekiyor.