Marvel Cinematic Universe Filmleri

Ant-Man

antmanfilm1

Uzun bir aradan sonra herkese merhabalar. Ant-Man vizyona gireli bayağı bir vakit oldu, farkındayım. Maalesef yoğunluktan ötürü ancak inceleme yazma şansına eriştim. Hala izlememiş olan varsa geleneksel uyarımızı yapalım, yazı spoiler içerebilir.

Ant-Man hakkında ne düşündünüz bilmiyorum, fakat benim en çok beğendiğim Marvel filmlerinden biri oldu. Hatta ve hatta bu senenin diğer Marvel filmi Age of Ultron’dan da öne koyduğumu söylemeliyim. Neden diye soracak olursanız da size şunu söylerim: Ant-Man, Marvel’ın gelmiş geçmiş en ciddiye alınmayan karakterlerinden biri. Bu karakteri başarıyla ve MCU’nun 2. Fazının son filmi olarak sinemaya aktarmak gerçekten büyük yetenek. Avengers’ın kurucu üyelerinden biri olmasına karşın filmden önce çoğu insanın adını bile duymadığı, filmin başrolü Paul Rudd’ın çocuğunun bile “Vay, bu filmin ne kadar aptalca olacağını sabırsızlıkla bekliyorum” diye yorum yaptığı bir karakter Ant-Man.

Film de bunu bilerek, kendini ciddiye almayarak, komedi unsurunu çok ön plana çıkararak başarıya ulaşmış. Çok yüksek gişe rakamları elde etmese de açıldığı hafta sonu ve takip eden hafta sonu birinciliği elde etmesi bile kayda değer.

Komedi unsurunda en büyük krediyi Scott Lang’i oynayan Paul Rudd ve Luis’i oynayan Michael Pena’ya vermek lazım. Luis’in resmen rol çaldığı birkaç sahne var ki, Spider-Man’in MCU’da ilk kez bahsinin geçtiği sahne de bunlara dâhil.

antmanfilm2

Bunun yanı sıra film bize Evangeline Lily’yi (Hope van Dyne) ileride Wasp olarak göreceğimizi de inceden gösteriyor ki, değmeyin keyfimize. Film bir değil iki süper kahraman için orijin hikâyesi durumunda şu haliyle. Wasp Muhtemelen Civil War’a yetişmeyecektir fakat olası bir Ant-Man 2 veya Infinity War’da kendisini kostümlü olarak görmemiz çok muhtemel. Dediğim gibi, Ant-Man ve Wasp Avengers’ın kurucu üyeleri olduklarından MCU’ya girişleri için geç bile kalındı. Bu arada, Ant-Man ve Wasp’ın hakkını veren bir Avengers dizisi izlemek istiyorsanız ve animasyon seviyorsanız da sizlere The Avengers: Earth’s Mighiest Heroes çizgi filmini öneriyorum. 2 sezon, çerezlik gibi izlenir ve oldukça sağlam altyapılı bir animasyon. En azından MCU’yla çok fazla paralellikler içeren Avengers Assemble animasyonundan daha başarılı olduğunu söylemeliyim.

Filmin ilk post-credits sahnesini böylece aradan çıkardıktan sonra 2. Sahneye de değinmek gerek. Civil War’dan alınan bu sahne, Ant-Man’i de Civil War’a katarak bir taşla birçok kuşu vuruyor. Birincisi, Ant-Man’in hikâyeye nasıl dâhil olacağını öğreniyoruz ki sahneden anladığım kadarıyla umuyorum küçük bir rol olmayacak. İkincisi, Bucky’nin iki taraf arasındaki rolünün çok önemli olacağını fark ediyoruz. Üçüncüsü, Tony’nin “accords” diye bahsedilen bir anlaşmadan ötürü elinin kolunun bağlanacağını görüyoruz ki muhtemelen “Superhuman Registration Act”in MCU karşılığı olacak. Bunlar da bize Civil War’u sabırsızlıkla beklemek için yeterli gazı veriyor.

Filmin orijinal Ant-Man ve orijinal Wasp olan Hank Pym ve Janet van Dyne’a yaklaşımını da ele almak gerek. Bana kalırsa Michael Douglas müthiş bir Hank Pym portresi çizmiş. Hank Pym sever bir insan olarak (çizgi romanlardaki talihsiz “karısını döven süper-kahraman” imajını ne siz hatırlatın, ne ben söyleyeyim) filmin bu karaktere saygıyla yaklaşımını takdir ettim. Eski SHIELD ajanları ve MCU’nun Kaptan Amerika’dan sonraki ilk süper kahramanları olan orijinal Ant-Man ve Wasp portresi bence güzel bir yaklaşım olmuş. Fakat Janet van Dyne’a bir yüz verilmemesi filmle ilgili pek sevemediğim tek nokta oldu. Janet’ı flashback sahnelerinde izleseydik, Hope annesinin fotoğrafıyla duygusal birkaç sahne yaşasaydı onun yokluğu daha etkili yansıtılabilirdi gibime geliyor.

Filme ilgili bir eleştiri daha yapacak olursam o da kötü adamdan yana olur. Her ne kadar Corey Stoll, Darren Cross/Yellowjacket olarak güzel bir kötü adam portresi çizse de, her kötü adam da ya bir etki altında kalmış ya da çocukluğunda kötü bir şey yaşamış olmasın yahu! Yellowjacket’a da beyin kimyasallarını etkileyen Pym parçacıklarını uygun görmüşler fakat bazen de bir kötü adam sırf kötü olmak için kötüdür. Darren Cross’a bu yakışabilirmiş, bence kimyasal etki meselesi biraz fazla kaçmış.

antmanfilm3

Ant-Man’in küçülme/büyüme yeteneğinin doğasının dövüş sahnelerine getirdiği sinematik yenilik (özellikle Falcon’la olan dövüşü) ve filmin sonundaki Quantum Realm (Microverse’ün MCU karşılığı olarak düşünülmüş) sürprizi de filmin artı yanlarından, bahsetmeden geçmeyelim.

Son olarak da şunu belirteyim, Ant-Man MCU’nun en aile dostu filmlerinden biri olmuş. “Babalar ve kızları” teması filme çok yakıştığı gibi, Thomas the Tank Engine gibi, oldukça sevimlileştirilmiş karıncalar gibi çocukları filme çekebilecek birçok öğe var.

Çizgi romanlara da değinmeden bitirmeyelim. Filmi sevdiyseniz eğer, Marvel’ın filmle paralel olarak çıkardığı, Scott Lang odaklı 2015 serisinin ilk cildi “Second Chance Man”i okumanızı tavsiye ediyorum. Ant-Man çizgi romanlarına başlamak için gayet iyi bir nokta olabilir.

Çok da fazla spoiler vermedim gibi sanki. Her halükarda, eğer izlemediyseniz Ant-Man’e mutlaka çoluk çocuk gidin, ya da çıkar çıkmaz DVD’sini edinin. Filmi yalnızca Marvel severlere değil, herkese tavsiye ediyorum.