Marvel Dizileri

Agents of S.H.I.E.L.D S01E19

aoss1e19iFinale bir adım daha yaklaşırken, Agents of SHIELD bizi bir kaç bölümlük post-Captain America: The Winter Soldier karmaşasından alıyor ve tek-bölümlük kötü adam konseptine geri döndürüyor. 

Bölümümüzün kötü adamı, çizgi romanlardan gelen bir isim – Marcus Daniels a.k.a. Blackout. Her ne kadar Blackout ismini dizide duymasak da, Darkforce adlı bir negatif enerjiyi kontrol etme yeteneğine sahip olan – ve bölümde gücü ve ismiyle ilgili her türlü karanlık/ışık referansı verilen kötü adamımızın bir de Coulson’la bir geçmişi var. Geçen bölüm kaçışını gördüğümüz ve bu bölüme sürpriz olarak bıraktığımız Blackout’u tanıtmayı Berk’e paslıyorum.

Coulson’la geçmişi, Avengers’dan beri duymakta olduğumuz Coulson’ın çellist sevgilisine bağlanıyor. Amy Acker’ın oynadığı, Audrey Nathan isimli bu çellist, görünüşe göre Blackout’un büyük bir takıntısı. Geçen bölüm de Garrett’ın çellistten bahsettiğini hatırlayacak olursak Blackout’u serbest bırakan ve bu sayede Coulson’un ekibini Ward ve Skye’dan uzaklaştıranın Garrett olması -bölümde buna dair bir referansımız olmasa da- mümkün. Bölüm sonunda çellist ekibimiz tarafından Blackout’tan kurtarılıyor, fakat bu arada da bir çok önemli gelişme oluyor.

aoss1e19ii

Bu önemli gelişmelerin ilki, May’in takımımızı terk etmesi. Coulson tarafından çok sert bir tavır alınan May, bölüm sonuna kadar tekrar ortaya çıkmıyor. Bölüm sonunda gördüğümüz üzere ise, annesi tarafından alınıyor ve Maria Hill’in peşine düşüyor. May’in annesi ilginç bir karakter, özellikle, SHIELD dışında bir ajansa çalışıyor olduğunu öğrenmemiz kendisini daha da çok merak etmemize sebep oldu. Bölümde May’in tam isminin “Melinda Qiaolian May” olduğunu öğrenmemiz de buna tuz biber ekti, çünkü çizgi romanlarda “Huang Qiaolian” isminde bir AIM ajanı var ki bu internette May’in annesinin AIM ajanı olup olmadığına dair tartışmalara yol açmış durumda. 

Bir başka ilginç gelişme de Ward’un Skye’ı takımımızın elinden kaçırmayı başarmış olması. Her ne kadar Skye Ward’un Hydra ajanı olduğunun farkına varsa da, tek başına ne yapabileceği yine ayrı bir merak konusu. Takımımızın yardımını isteyeceği aşikar fakat bu arada Ward ve Garrett’ın ondan ne kadar bilgi alabileceği hikayenin gelişimi açısından önemli. 

Tabi Ward’un Skye’ı kaçırmak için kendisinden şüphelenen Eric Koenig’i vurmuş olması da ayrı bir konu. Koenig diziye önemli bir katkıydı bence, bu kadar çabuk harcanması yazık oldu. Özellikle Trip’le Howling Commandos konusundaki diyaloglarında kendisinin de Howling Commando’lardan birinin soyundan gelmesinin ne kadar güzel olacağını belirttiği an güzel bir andı, Koenig’in çizgi romanlarda gerçekten bir Howling Commando olduğunu bilenler için. 

aoss1e19iii

Trip’in bir Howling Commando’nun soyundan gelmesi de karaktere bir derinlik katan hamlelerden oldu, görünüşe göre kendisi Gabe Jones’un soyundan geliyor. 

Dizideki diğer referanslara da değinecek olursak, Natasha Romanoff bir SHIELD Ajanı için en üst nokta olma titrini korumaya devam ediyor, yalan dedektörü mevzusunda öğrendiğimiz üzere. Blackout’un üzerinde kullanılan gama ışınlarıyla Bruce Banner’ı tekrar hatırlamış olduk. Skye’ın Koenig’i motive etmek için Cap’in adını kullanması da bir diğer eğlenceli noktaydı. Yine Koenig’in ajanlarımızı sorgusunda CA:TWS’nin ana hikayesi Insight/Alex Pierce’ı hatırlattılar. Çizgi romanlara olmasa da Simmons’ın bir başka popüler kurgu öğesi olan Doctor Who’nun TARDIS’ine göndermesi de hoş bir olaydı. 

Son olarak yine yukarıda değindiğim May’in Maria Hill’i aramaya çıkması da önemli bir referans ve olay oldu, özellikle de Hill’in CA:TWS’nin sonunda Stark Enterprises’la görüşmeye gitmesini düşünecek olursak. Yine May’le ilgili de bir noktada evli olduğunu belirtiklerini de not etmeden geçmeyelim, bu ileride tekrar karşımıza çıkabilir. 

aoss1e19iv

Sonuç olarak, büyük hikayeden bir miktar uzaklaşmış olsak da, uzun bekleyişten sonra Amy Acker’ı meşhur çellist olarak karşımıza çıkaran, bir başka Marvel kötü adamı Blackout’u evrenimize entegre eden, fena olmayan bir bölümdü. Amy Acker Whedon’un sevdiği aktrislerden, o yüzden kendisini ileride yine görmeyi bekleyebiliriz. Clark Gregg’le de daha önce bir başka Whedon filmi olan Much Ado About Nothing’de çalışmışlar, bu da filmi ilk defa duysam da merak etmeme sebep oldu. Ayrıca Acker’ın geçen bölüm değindiğim “Person of Interest” dizisinde de önemli bir rolde oynadığını not edeyim. 

Bir sonraki incelemede görüşmek üzere.

Berk’in Notu:

Ekin’in Blackout’u bana bırakmasıyla uzun süre sonra bu güzel incelemelere de yeniden bir not yazma şansı buldum, bu şansı kaçırmıyorum – Blackout çizgi romanlarda iki farklı karakter tarafından kullanılan bir isim olmakla beraber – Marcus Daniels adıyla bildiğimiz karakter ilk olarak Nova’ya karşı savaşan, daha sonra da Baron Zemo ve çeşitli Masters of Evil takımlarıyla tanınan bir karakter. aoss1e19v

Tıpkı dizide olduğu gibi, Darkforce çizgi romanlarda da mevcut. Marvel Evreni’ndeki esrarengiz bir enerji olan Darkforce, farklı bir boyuttan gelen, ilginç bir güç kaynağı olarak arada sırada karşımıza çıkıyor, ve bazı karakterler, bu enerjiyi çeşitli şekillerde kullanarak, veya manipüle ederek süper güçlere sahip olabiliyorlar. Bu karakterlerden en meşhuru sanırım Cloak & Dagger ikilisinin Cloak’ı olmalı.