Marvel Dizileri

Agents of S.H.I.E.L.D S01E14

agents of shield14Agents of SHIELD, Deathlok’un diziye katıldığı ve beğenerek izlediğimiz 13. bölümünden sonra 14. bölümüyle vites artırmaya devam ediyor ve 13. bölümle eşdeğer güzellikte bir bölümle karşımıza çıkıyor. 

Bölümün ana konusu, Ian Quinn tarafından vurulan Skye’ın ekibimiz tarafından kurtarılma çabaları. Hikayenin kurgulanış biçimini oldukça beğendim, Clairvoyant’ın, yüzünü henüz hala bize göstermese de –ki bunun ne kadar sinir bozucu olmaya başladığını daha önce söylemiştim– perde arkasından Quinn’i yönlendirerek Skye’ı vurdurması ve Coulson’ı Skye’ı kurtarmak için kendi kurtarılışını çözmeye zorlaması oldukça ilginç bir döngü olmuş. Clairvoyant’ın Coulson’a olanı görememesi ve birkaç bölümdür bunu çözmek için her yolu denemesi kendisini oldukça korkutucu bir düşman(?) yapmayı başarıyor. 

Son 2 bölümün –özellikle bu bölümün—sinematik başarısı bence çok yüksek, açıkçası, film izler gibi izledim bölümü. Marvel diziye çok ciddi para harcıyor sanırım, özel efektleriyle olsun, çekimleriyle olsun neredeyse Marvel Cinematic Universe’de gördüğümüz kalitede işler çıkarabiliyorlar dizide. Fakat sanıyorum diziye bu kadar emek harcanması daha önceki incelemelerde bahsettiğim uzun aralı yayın programına sebep oluyor ve internetten gördüğüm kadarıyla reytinglerin düşmesine sebep oluyor. Bu kadar –sinematik olarak– güzel bölümler yapılırken dizinin izleyici kaybediyor olması üzücü. Umarım sonu iyi olur. 

Bölümde yine SHIELD dünyasını biraz daha tanımaya –ne yazık ki yine de yeteri kadar tanıyamamaya—devam ediyoruz, bu sefer de Guest House isimli bir SHIELD merkezini ziyaret ediyoruz ve “The Fridge” isimli bir SHIELD merkezinin ismini duyuyoruz. Daha önce de bahsettiğim gibi bu SHIELD merkezlerinin altyapısının iyi kurgulanması gerekli, bunu çok başaramıyorlar gibi. Bir çok merkezden bahsedildiğini duyduk fakat bunlardan çok azını görebildik. Bu da oldukça negatif bir etki yaratıyor bana kalırsa. 

Dizinin güzel yanlarına dönecek olursak, bölümün birden fazla sürprizi var, bunlardan birincisi, tabi ki Skye’ı kurtarmaya çalışırken Coulson’ın yüzleştiği kendi kurtarılma hikayesi. Görünüşe göre Coulson’a Guest House’da ne idüğü belirsiz, mavi bir yaratığın kanı –veya bu yaratıktan üretilen bir çeşit serum—verilmiş ve Coulson bu şekilde hayata döndürülmüş. İnternette bu yaratığın bir Kree olabileceğine dair söylentiler var, eğer öyleyse oldukça ilginç bir kurgu olur ve bir çok güzel hikayeye kaynak olabilir. 

Bu yüzden Coulson hikayesinde soru işaretleri devam etse de güzel bir ilerleme gördüğümüzü düşünüyorum. Yine bağlantılı olarak, daha önceki incelemede Skye’ın 0-8-4 mevzusunun çözüleceğini düşündüğümü söylemiştim ama beni yanılttılar. O da bir gizem olarak kalmaya devam ediyor, Coulson’a büyük acılar çektiren serum Skye’ı o kadar da fazla etkilemiyor. Sanıyorum yine Skye’ın yarı-uzaylı olabilme ihtimali üzerinden prim yapmaya çalışıyorlar. Nereye bağlanacağını ileride göreceğiz. 

İkinci sürprizimiz ise dizinin son sahnesinde gördüğümüz, Marvel dünyasına bir başka bağlantımız – Lorelei karakteri. Kendisi Amora the Enchantress’ın kardeşi ve bir Asgard’lı. Amora’nın kardeşini dizide görmek benim açımdan oldukça heyecan verici oldu, özellikle 3. Thor filminde Amora’nın görünmesi çok muhtemel bir karakter olması açısından MCU’yla ve asıl Marvel evreniyle bağlantılarımızın bu kadar artması güzel. Bölümün sonunda bir kadının kocasını çalan Lorelei’nin niyetleri çok belli olmasa da, bir sonraki bölümde Lady Sif’le karşı karşıya geleceğini biliyoruz. Sürprizler her ne kadar güzel olsa da dizi hala çok fazla soru işareti yaratmaya devam ediyor, incelemeleri takip ettiğim kadarıyla bu durum yüzünden insanların bir çoğu ilgisini kaybetmiş durumda. 

134589_4772

Bir parantez de misafir oyuncularımıza açmak lazım. John Garrett isimli SHIELD ajanını oynayan Bill Paxton dizideki “badass” karakter boşluğunu doldurarak oldukça renk getirdi, sanıyorum ileride tekrar karşımıza çıkacak. John Garrett da Marvel evreninden gelme karakterlerden, o yüzden git gide Marvel evreniyle bağlarımızın artması güzel. Antoine Triplett isimli karakterimiz ise diziye özgü ve sanıyorum Simmons’la bir romantizm düşüncesiyle yaratılmış, o yüzden çok gerekli bir isim olduğunu söyleyemeyeceğim, ama çok da başarısız bir karakter değildi, rolünün gereğini yerine getirdi gibi. 

Son bir nokta olarak bölüm isimlerine değinmek istiyorum, S.H.I.E.L.D.’dan hareketle, bir çok bölüm ismine benzer kısaltmalı isimler koydular, bu bölümün ismi olan T.A.H.I.T.I. de bunlardan birisi. Daha öncesinde T.R.A.C.K.S. bu şekildeydi, S.E.E.D.S. bu şekildeydi, F.Z.Z.T. bu şekildeydi. Fakat bu kısaltmaları açıklamadıkları sürece hiç bir anlamı olmuyor, o yüzden bu isimlerin de çok hafif de olsa sinir bozucu olmaya başladığını söyleyebilirim. 

Bir sonraki incelemede görüşmek üzere. 

Berk’in Notu 

Ekin’in dediği gibi, bu bölümün öne çıkan Marvel Evreni bağlantıları John Garett karakteri ve sonda gözüken Lorelei. 

Lorelei, çizgi romanlarda daha meşhur olan, ve adından da anlaşılacağı gibi, insanları büyülü bir şekilde etkileyebilen Enchantress karakterinin kız kardeşi. Enchantress’in daha büyük bir prodüksiyona, örneğin gelecek Thor filmi veya filmlerine, bırakılıyor olması gibi bir ihtimal var, bu bölüm de Lorelei’ya ayrılmış. 15. bölümde kendisinin artan bir rolü olduğunu düşünerek, çizgi romandan kendisiyle ilgili bir kare paylaşıyor, gerisini spoiler olmaması açısından çok söylemiyorum: 

agents14lorelei

Dizide Ward’un eğitmeni ve Coulson’un arkadaşı olarak gözüken John Garett, çizgi romanlarda da bir SHIELD ajanı, ama dizide görülmeyen şey şu: Garett çizgi romanlarda oldukça “cyborg-vari” bir abimiz. Vücudunun çok ciddi bölümünün SHIELD teknolojisi metallerle kaplanmış olması – daha önceden gördüğümüz Deathlok örneğini de düşünürsek – karakterin dizideki rolünün tam olarak bitmemiş olabileceğini de düşündürüyor. Garett, çok bilinen bir karakter olmasa da aslında Frank Miller’ın yarattığı, ve en son New Warriors serisinde Hickman’ın önemli rollerde kullandığı bir isim, bu seriyi şiddetle tavsiye ettiğimi daha önceki Agents of SHIELD incelemelerinde de söylemiştim: 

agents14garett

Ekin Köker Twitter: twitter.com/EkinKöker